This project aims to investigate the social-spatial dynamics that shape the migration and settlement processes and urban life experiences of highly educated migrants working and living in Istanbul. Within the scope of the project, the reasons and processes of migration and the experiences of urban life (home, work, socialisation) in their home countries and in Istanbul are investigated in the context of gender, race, ethnicity, class (identity and origin) of highly educated transnational communities who have migrated to Istanbul to work and live from the countries of the global north and global south. One of the original values of this project is that it will contribute to the intersectional implications of global north-south and south-south skilled migration. Another is to map the private and public spatial experiences of transnational communities (urban citizens) and their mobility networks in the city, thus revealing how exclusionary practices spatialise and reproduce urban space.
Based on empirical fieldwork and qualitative analysis, this socio-spatial research employs an interdisciplinary approach based on the research methods of ethnography and urban studies. It uses participant observation, in-depth interviews and urban mapping of anonymous information concerning use of public space with an analytical account of gender and ethnic based discriminations and various types of harassment cases encountered in public spaces, as well as their opportunities to access and social mobility in Istanbul.
The project reveals discriminatory practices that skilled migrants face, contrary to the common wisdom that they are perceived as unproblematic and privileged. It will contribute to the design of new urban and legal policies in order to improve their living conditions and seek legislative solutions by cooperating with international and national non-governmental and labour organizations.
Bu proje, İstanbul’da çalışan ve yaşayan yüksek eğitimli göçmenlerin, göç etme ve yerleşme süreçlerini ve kentsel yaşam-mekân deneyimlerini biçimlendiren toplum-mekânsal dinamikleri araştırmak amacını taşıyor. Proje kapsamında, küresel kuzey ve küresel güney ülkelerinden çalışmak ve yaşamak üzere İstanbul’a göç etmiş yüksek-eğitimli ulus-ötesi toplulukların göç nedenleri ve süreçleri; kendi ülkelerindeki ve İstanbul’daki kentsel yaşam (ev, iş, sosyalleşme) deneyimleri toplumsal cinsiyet, ırk, etnisite, sınıf (kimlik ve orijin) bağlamında araştırılmakta. Bu projenin özgün değerlerinden birisi, küresel kuzey-güney ve güney-güney nitelikli göçlerinin kesişimsel sonuçlarına katkıda bulunacak olmasıdır. Bir diğeri de ulus-ötesi toplulukların (kent vatandaşlarının) özel ve kamusal mekân deneyimlerini, kentteki hareketlilik ağlarını haritalamak ve böylece dışlayıcı pratiklerin nasıl mekansallaştığını ve kentsel mekânı nasıl yeniden ürettiğini ortaya koymaktır.
Ampirik saha çalışmasına ve nitel analize dayanan bu sosyo-mekânsal araştırma, etnografya ve kent çalışmaları araştırma yöntemlerine dayanan disiplinler arası bir yaklaşım kullanmaktadır. Katılımcı gözlem, derinlemesine mülakatlar ve kamusal alan kullanımına ilişkin anonim bilgilerin kentsel haritalamasını kullanarak, kamusal alanlarda karşılaşılan toplumsal cinsiyet ve etnik temelli ayrımcılıklar ve çeşitli taciz vakalarının yanı sıra İstanbul'daki erişim ve sosyal hareketlilik fırsatlarını analitik bir şekilde ele almaktadır.
Proje, yüksek eğitimli göçmenlerin sorunsuz ve ayrıcalıklı olarak algılandıkları yönündeki yaygın kanının aksine, karşılaştıkları ayrımcı uygulamaları ortaya koymaktadır. Uluslararası ve ulusal sivil toplum ve çalışma örgütleriyle işbirliği yaparak, yaşam koşullarını iyileştirmek ve yasal çözümler aramak için yeni kentsel ve yasal politikaların tasarlanmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.